Tomoterapi'de Klinik Uygulamalar

 

tomoterapide klinik uygulamalar

Tomoterapi'de Klinik Uygulamalar  ;

TomoTherapy tedavi konsepti tüm radyoterapi tedavilerinde kullanılabilmekte ve aşağıdaki ışınlamalarda daha da ön plana çıkmaktadır;

  • Pediyatrik Tümörler
  • Akciğer Tümörleri
  • Prostat ve Mesane Tümörleri
  • Jinekolojik ve Meme Tümörleri
  • Bilateral Meme Tümörleri
  • Baş-boyun Tümörleri
  • Gırtlak ve Geniz Tümörleri
  • Mezotelyoma (Akciğer veya Mide Zarı)
  • Beyin ve Omurilik Tümörleri
  • Cilt Tümörleri
  • Kompleks Işınlamalar ve Riskli Organ Korumaları (Göz, Omurilik, Hipokampüs gibi)
  • IG-IMRT Işınlamaları
  • Hipofraksinasyon ve Radyocerrahi Işınlamaları
  • Eş zamanlı Birden Fazla Tümör Işınlamaları  
  • IG-IMRT Tekniği ile Kemik İliği ve Tüm Vücut Işınlaması
  • Tedavi ile eş zamanlı Simultane Entegre Boost (SIB) Işınlamaları
  • 40cm ve Üzerindeki Tümörlerin (tek seansda ve tek planda ışınlaması)
  • Çoklu Metastaz Işınlamaları
  • İkincil ve Sonrası Tümör Işınlamaları

Sonuç olarak TomoTherapy ile istenen kritik organ korumaları sağlanarak farklı fraksiyon (tedavi seansı) sürelerinde tedavi imkanı ve aynı tedavi seansında farklı volümlerin eş zamanlı olarak tedavileri sağlanabilmektedir. Bu sayede radyoterapi tedavisinin başlangıç ve bitişi arasındaki süre kısaltılabilmekte, simultane boost yapılabilmekte ve erken-geç yan etkiler açısından toksisitede ve yan etki de azalma sağlanabilmektedir.

Cihazın ayarlanabilir ışın demetleri ve helikal fan-beam teknolojisi sayesinde tek başına skalp (örn: cilt tümörleri), pleura (örneğin; Mezotelyoma), Total vücut ışınlaması, total organ ışınlamaları, tüm vücut kemik iliği ışınlamaları yapılabilmekte ve bunlar diğer kullanımda olan cihazlara göre kolay ve güvenle gerçeleştirilebilmektedir. Bu tip ışınlamalarda Tomoterapi tedavisinin kritik organ hasarı diğer üst düzey geleneksel radyoterapi cihazlarına göre de daha azdır.

Tomoterapi ünitesinde saha genişliğini belirleyen jaw’ların bağımsız parçaları, superior-inferior doğrultuda hareket ederek respiratuar hareketin çoğunu karşılayabilmektedir ve hızlı hareket eden binary (ikili) MLC ile geriye kalan lateral hareketleri de hesaba katmaktadır. Bu nedenle de karşı Akciğer ve karşı Meme korumalarında bile istenilen kontrol rahatça sağlanabilmektedir.